Sinüzit

Burun tıkanıklığı, yüz ve göz çevresinde ağrı, basınç ve doluluk hissi, kulakta doluluk hissi, renkli veya bulanık burun akıntısı, geniz akıntısı , öksürük, baş ağrısı ,dişte ağrı, yorgunluk,ateş gibi belirtiler görülebilmektedir.

Cerrahi işlem, genel anestezi ile uygulanır. Sonrasında kanama görülebilmesine rağmen çok sık rastlanmaz, tampon uygulanmaz ve hemen hemen hiç ağrı olmaz. Cerrahi sonrasında yoğun takip gerekir ve buruna uygulanan sprey formunda ilaçlar önerdiğimiz süreler boyunca kullanılırsa nüksler nadir görülür. Hasta açısından zahmetsiz denilebilecek bu cerrahi sonunda 7 gün sonra günlük aktivitelere dönülebilir.

Günümüzde sinüzitlerin tedavisinin medikal yani ilaçla yapılabileceği kabul edilir. Ancak bu tedavi uzun sürelidir ve yoğun ilaç kullanımı gerektirebilir. Bu yoğun tedaviye rağmen düzeltilemeyen, hastalığın düzelmesini engelleyen yapısal bir darlığı olan, hastalığa bağlı polipler (etler) oluşmuş ya da hastalığın gözlere, beyin zarına beyne yayılması durumlarında cerrahi uygulanır.

Sinüs, burun etrafındaki kemiklerin içerisinde yer alan boşluklu yapılara verilen isimdir. Yanaklarda, gözlerin ve burnun arkasında yer alan ve kanallar aracılığıyla buruna açılır. Bu yapıların amacı; burun boşluğundaki havayı ısıtması, nemlendirmesi ve filtrelemesidir. Sinüslerin sağlıklı şekilde işlev görmesi için buruna açılan bu kanalların sinüslerle burun boşluğu arasındaki hava ve salgı geçişini sağlayabilmesi gerekmektedir.

Akut denilen formda gribal enfeksiyon sonrası, bu enfeksiyonun geçmemesi, uzaması ve olaya yeni mikropları eklenmesi ile oluşur. Bir ay içinde düzelebilen sinüzitlerdir. Subakut denilen form daha uzun sürer, 1-3 ay süresince devam eder. Olay 3 ayı geçiyorsa kronik olarak adlandırır.

Bazen kısa sürerek 1 ay içinde düzelen akut ataklar 6 ayda 4 kez, yılda ise 6 kereden fazla tekrarlar. Bu da rekürren (tekrarlayıcı) sinüzit olarak sınıflandırılır.

Kabaca dört formu mevcuttur. Hastalığın hangi forma girdiğinin tespit edilmesi, tedavi açısından da önemlidir.